Geçtiğimiz yılda yapılan sayısız
hatanın ardından yeni sezonu planlarken değişmesi gereken ilk grup kulübün
idarecileri olmalıdır. Galatasaray yeni sezona mevcut yönetimle girecekse,
futbol takımı üzerinde yapılacak değişiklikler pek de bir anlam ifade etmeyecektir.
Ancak bu yazıda Galatasaray’ın yönetim probleminden bahsedip yeni gelecek
yönetim kadrosunun nasıl oluşturulması gerektiği üzerine konuşmayacağım tabi
ki.
Aynı zamanda Mustafa Denizli’nin
görevi bırakmasının ardından oluşan kaosta sezonu Jan Olde Riekerink ile
bitirme kararı alındı fakat henüz yeni teknik direktörün kim olacağı da meçhul.
Bu konuda da değerlendirmeler ve tahminler yapılabilir ama ben bugün bunu da
yapmayacağım.
Futbol takımına gelecek olursak
(evet bu konudan bahsedeceğim:), öncelikle bir hasar tespiti yapmakta fayda
olduğunu düşünüyorum. Galatasaray futbol A takımı 2016 Mayıs itibariyle 24
oyuncuya sahip. Bunlardan bir tanesi olan Jason Denayer Manchester City’den
kiralandı ve sezon sonu muhtemelen takımına dönecek. Aynı şekilde farklı
kulüplerde kirada olan dokuz oyuncu bulunuyor (genç Türk oyuncuları hesaba
katmadım). Bu sezon Salih Dursun Trabzonspor’da, Sercan Yıldırım ve Jem Paul
Karacan Bursaspor’da, Dzemaili Genoa’da, Endogan Adili FC Will’de, Lucas
Ontivero Montreal’de, Furkan Özçal Kayserispor’da, Alex Telles Inter’de ve
Bruma da Real Sociedad’ta kiralık olarak forma giydi.
Trabzonspor Salih için sezon
sonuna dek 1.750 bin €; Bursaspor Sercan için 750 bin € ve Jem için 50 bin €;
Montreal Aralık 2016’ya kadar Ontivero için 800 bin €; Inter’in Telles için 1
Temmuz’a kadar 8,5 milyon € ödemeyi kabul etmesi durumunda ve Genoa Dzemaili
için bedel ödemeksizin oyuncuların bonservislerini alma opsiyonuna sahip
bulunuyor. Sociedad da 30 Nisan’a kadar 7,5 milyon € ödemeyi kabul etmiş
olsaydı onlar da Bruma’nın bonservisine sahip olacaktı ancak bu opsiyonu
kullanmadılar.
Eğer bir sürpriz olmazsa, Trabzonspor’un
satın alma opsiyonunda indirim yaparak Salih’i, Bursaspor’un toplamda 800 bin €
ödemeyi kabul ederek Sercan ve Jem’i kadrosuna katacağını düşünüyorum ancak
Dzemaili yüksek maaşı sebebiyle sezon sonu Galatasaray’a dönecek gibi
gözüküyor. Telles’in durumu ise henüz belli değil. Ayrıca Sabri Sarıoğlu, Hamit
Altıntop ve Emre Çolak’ın da sözleşmeleri sona eriyor. Hamit ile ayrılık kesin
gibi ama Sabri ve Emre’nin durumları belirsizliğini sürdürüyor. Sonuç olarak
Galatasaray’ın mevcut durumda sözleşmesi devam eden 25+3 kişilik bir oyuncu
grubu ile 2016 yazına gireceğini söyleyebiliriz. Bu oyunculara bakacak olursak;
KALECİLER :
Muslera, Cenk Gönen, Eray İşcan.
STOPERLER :
Chedjou, Hakan Balta, Semih, Koray Günter.
SAĞ BEKLER :
Martin Linnes, Tarık Çamdal, (Sabri Sarıoğlu).
SOL BEKLER :
Lionel Carole, (Alex Telles).
ORTA SAHALAR :
Wesley Sneijder, Selçuk İnan, Dzemaili, Ryan Donk, Jose Rodriguez, Bilal Kısa,
Furkan Özçal, (Emre Çolak).
KANATLAR :
Bruma, Yasin Öztekin, Olcan Adın, Sinan Gümüş, Endoğan
Adili.
FORVETLER :
Lukas Podolski, Umut Bulut, Volkan Pala.
İşte Galatasaray’ın yeni sezon
öncesi elinde bulunan malzeme budur. Buraya kadar yorum katmadan, bazı somut
gerçekleri yazdım. “Bundan sonra ne yapılmalı ?” sorusunun cevabına gelirsek;
Tabii ki öncelikle getirilecek
teknik direktörün oyun anlayışı, inandığı sistem ve çalışmak isteyeceği
futbolcular yapılacak transfer hamlelerinde en önemli veriler olarak
kullanılmalıdır. Ancak futbolun bazı ortak doğruları ışığında, önümüzdeki
senenin kadro mühendisliği adına yapılması gerekenlerin apaçık ortada olduğunu
düşünüyorum.
Öncelikle, günümüz futbolunda bir
takımın her mevki için en az iki iyi alternatife sahip olması gerekiyor. Ancak
bana kalırsa bundan daha da önemlisi, takımın omurgasını oluşturan mevkilerde
sahip olduğunuz oyunculardır. Galatasaray finansal fair play ile uğraştığı bu
dönemde çok sayıda veya çok pahalı transferler yapabilecek durumda değil. Bu
durumda yapılması gereken en önemli şey, işe takımın omurgasını güçlendirerek
başlamak olmalıdır.
Başarıların üst üste kazanıldığı
son döneme dönüp bakarsak değişmeyen ya da değişse bile pozitif yönde değişen
bölgelerin takımın omurgası olduğunu görebiliriz. Muslera ile başlayan, Ujfa
(sonrasında Chedjou) ile devam edip Selçuk-Melo ikilisine Sneijder’in
eklenmesiyle fark yaratan ve Elmander, Drogba, Burak Yılmaz gibi forvetler ile
taçlanan bir omurga Galatasaray’a dört yılda sayısız kupa kazandırdı. Bu
omurganın etrafındaki oyuncular sürekli değişti ama takım kazanmaya devam etti,
ta ki bu sezon gelene kadar. Sneijder ve Chedjou’nun sürekli sakatlık
problemleri yaşadığı bu sezonda Melo ve Burak da kaybedilince omurgası paramparça
edilen takım tabii ki ayakta kalamadı. Burada yapılacak hamle çok net;
omurgadaki eksik parçaların yerini yeni ve sağlam parçalar ekleyerek doldurmak.
Ancak yapılması gereken
eklemelerden bahsetmeden önce, yukarıdaki listeden eksilecek futbolcuları
belirlemek daha sağlıklı olacaktır. Burada, gönderilecek futbolcuları
kategorilere ayırmak gerektiğini düşünüyorum.
İlk kategori, her ne olursa olsun
gönderilmesi gerekenler:
Öncelikle hazır sözleşmesi de
bitiyorken Sabri’ye artık teşekkür etmemiz gerekiyor. Onun dışında
Galatasaray’da rotasyona dahi giremeyeceklerinden emin olduğumuz, gelecek adına
asla umut vermeyen ve orta yaşlarını aşmış Ryan Donk, Tarık Çamdal, Umut Bulut,
Furkan Özçal ve Endoğan Adili ile yolları ayırmamız şart.
İkinci kategori, tecrübe
kazanmaları için kiralık olarak gönderilmesi gerekenler:
Burada özellikle Koray Günter ve
Jose Rodriguez öne çıkıyor. Her iki oyuncunun da çok iyi kumaşları olduğunu
düşünüyorum. Galatasaray ileride bu oyunculardan yararlanabilmek için onları
minimum 25-30 maç oynayabilecekleri yarışmacı bir takıma, gerekirse maaşlarını
cebinden ödeyerek kiralamalı. Bu kategori için sayacağım üçüncü isim ise Emre
Çolak. Önce sözleşmesini uzatıp sonra da -tercihen- yarışan bir Anadolu
kulübüne kiralamalıyız. Bir sezon boyunca istikrarlı olarak 25-30 maç oynayan
bir Emre çok başka bir seviyede geri dönebilir.
Üçüncü kategori, Çin ya da Arap
pazarında değerlendirilmesi gerekenler:
Aslında, ederini bulan oyuncu
kesinlikle satılması gerektiğinden, tüm takımı bu kategoriye koyabiliriz. Ancak
burada saha içinde bize kayıp olarak dönmeyecek futbolcuları sayacağım.
Podolski, Dzemaili, Yasin ve Donk (bu kategoriye de giriyor) burada sayacağım
oyuncular. Bu oyuncuların satışı belli bir miktarda bonservis geliri getireceği
gibi bizi önemli bir maaş yükünden de kurtaracaktır.
Şimdi son halde elimizde kalan
oyunculara bakarsak, kaleci ve sol bek hariç her bölgeye takviye yapmamız
gerektiğini düşünüyorum. O yüzden geriye kalan bu bölgeleri ihtiyaç sırasına
göre tek tek değerlendireceğim.
1. ORTA
SAHA : Melo’nun son iki yılında
sallanmaya başlayan ve gidişiyle de yerle bir olan bölgemiz. En az iki
transfere ihtiyacımız olduğu kesin. Burada Selçuk, Bilal ve Sneijder gibi
birbirine benzeyen, toplu oyunda çok iyi, pas oyununu üst seviyede oynayan,
uzaktan şut çekebilen ve yaratıcı oyunculara sahibiz. Ancak topsuz oyunda alan
kapatacak, pas arası yapacak, takımın hücum~savunma geçişlerini süratlendirebilecek
ve özellikle de takımın bu pozisyondaki (hem kuvvet hem de koşu mesafesi
olarak) fiziksel açığını kapatabilecek iki iyi oyuncuya ihtiyacı var. Bana
kalırsa bu sezon yaşanılan savunma zafiyetinin de en temel sebebi takımın bu
eksikliğiydi. Dolayısıyla bu pozisyonu en az iki transferle kuvvetlendirmek
Galatasaray için elzem.
2. FORVET : Bahsettiğim omurganın son
halkası da bu mevki. Galatasaray’ın forvet ihtiyacını zaten anlatmaya gerek
olduğunu bile düşünmüyorum. Çünkü niteliği geçtim, nicelik olarak dahi yeterli
forvet oyuncumuz yok! Bu sezonu sadece Umut Bulut ile geçirdik ki Umut artık
Galatasaray seviyesinin çok altında. Burada daha önce uygulanmış olan ve direkt
etki eden ‘Elmander + Necati’ benzeri bir hamle yapılması gerektiğini
düşünüyorum. Bir adet ligi bilen ve ne vereceğini bildiğiniz, bir adet de
komple bir forvet oyuncusuna ihtiyaç var. Beşiktaş’ın ‘Gomez + Cenk Tosun’
hamlesini de buna benzetebiliriz. Bunun Türkiye Ligi’nde her zaman tutacak bir formül
olduğu düşüncesindeyim. Örneğin Eren Derdiyok (sakatlık durumu kritik tabii)
‘ligi bilen’ kontenjanı için biçilmiş kaftan.
3. STOPER : Mevcut
stoperlerin yanına kilit bir stoper transferi yapılması şart. Hakan ve
Chedjou’nun oyun kurma kabiliyeti, Semih’in sürati zaten mevcut. Bu durumda
zayıf karnımız hava topları, pozisyon bilgisi ve istikrar. Bu transfer de bana
kalırsa olmazsa olmaz. Bu pozisyonda sahip olduğumuz oyuncuların kalitesiz
olmadığını, -tercihen- Kuzey Avrupa ülkelerinden alınacak bir stoperin bu
bölgeyi oldukça kuvvetli hale getireceğini düşünüyorum.
4. SAĞ
BEK : Yaz kampını bizle
geçirmiş bir Linnes’in şu ana kadarki performansından çok daha fazlasını
vereceğini düşünüyorum. Ancak onu savunmada daha dengeli bir transfer ile
rotasyona sokmamız gerekiyor. Yine de en kötü ihtimalle eldeki oyunculardan
Semih bu bölgede Linnes’i yedekleyebilecektir.
5. KANAT : Buradaki ihtiyacın Yasin’in
Çin veya Arap liglerine pazarlanabilmesi ihtimaline göre değişeceğini
düşünüyorum. Bruma ve Sinan birbirini yedekleyebilecek ve potansiyelleri çok
yüksek oyuncular. Olcan da tecrübesi ile kanat rotasyonunda katkı verebilecek
bir isim. Yine de Galatasaray’ın bu pozisyonda Alper Potuk, Olcay Şahan ve Engin
Baytar gibi orta saha özelliklerine de sahip olan ve oyunun savunma tarafında
da katkı verebilecek bir oyuncuya ihtiyacı var. Ancak, Emre Çolak’a bu sezon
Oğuzhan Özyakup’un yaşadığı ilerlemeyi yaşatabilecek bir teknik adam ile
anlaşılması durumunda Emre bu açığı kapatabilecek özelliklere fazlasıyla sahip.
Sonuç olarak en acil ve elzem
transfer ihtiyacının orta saha, forvet ve stopere alınacak olan 5 oyuncu
olduğunu düşünüyorum. Galatasaray teşhisi doğru koyarak tedaviyi de doğru yapmak zorunda. Yani ne yapıp etmeli, bu beş transferi hata
yapmadan bitirmeli. Tabii ki ayrıca transfer edilecek bir sağ bek, bir kanat ve Telles’in ayrılması durumunda bir
sol bek de takıma katkı sağlayacak transferler olur ancak bunların çok da
hayati ihtiyaçlar olmadığı düşüncesindeyim. Scout ekibi ile ortak olarak
yürütülecek bir çalışma ile bahsettiğim beş oyuncu Galatasaray’ın içinde
bulunduğu mali darboğaz içinde dahi bulunabilir. Eğer bulunursa da
Galatasaray’ı 2017’de tekrar zirveye oynarken görürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder