17 Haziran 2016 Cuma

LİNÇ ETME, TADINI ÇIKAR!



Bugünlerde gerek sokakta, gerek gazetelerde, özellikle de sosyal medyada milli takıma karşı inanılmaz bir linç girişimi olduğunu gözlemliyorum. EURO 2016 öncesinde geniş kadro seçimi, Hırvatistan maçı sonrasında ise ilk on bir seçimi ve futbolcuların performansları konusunda insanlar kazan kaldırmış durumda ve turnuvanın geri kalanı için hiç kimsenin umudu kalmamış gibi gözüküyor.

Milli futbolcuları, oyuncu tercihlerini ve sistemi sonuna kadar eleştirmeliyiz. Nitekim milli takım Hırvatistan maçındaki performansıyla bizlere bunun için bolca malzeme de verdi. Ancaak! Sanki takımın kötü oynamasını iştahla bekliyormuşcasına sadece kişisel nefretlerini kusmak için zaman kollayan arkadaşlar olduğu da bir gerçek. Bana kalırsa hiçbir Türkiye vatandaşı milli takımı koşulsuz şartsız desteklemek mecburiyetinde değil. Fatih Terim’i sevmeyebilirsin, Arda Turan’dan nefret edebilirsin, Federasyon başkanının Demirören olması seni çileden çıkarıyor olabilir, Burak Yılmaz’a kin kusuyor, Selçuk İnan’ın saç bandına da kıl oluyor olabilirsin. Şahsen hiçbirine itirazım yok, bu veya benzer sebeplerle milli takıma destek vermeyen herkese de sonsuz saygım var. Fakat tüm bu hissiyatlara sahip olmasına karşın takım başarılı olurken timsah gibi bekleyip, ilk kazada saldırıya geçen kötü niyetli insanlara tahammül edemiyorum. Madem öyle, siz desteklemeyin ama bırakın futbolu seven, uluslararası turnuvaları şevkle takip eden ve Türkiye’nin bu turnuvalarda var olmasından mutluluk duyan insanlar keyif almaya devam etsin.

Peki böyle söylüyorum diye, milli takımı çok mu beğendim, kadro seçimlerini çok mu doğru buldum?

Kesinlikle hayır. Özellikle savunma hattında geniş kadroda düşünülen opsiyonlar oldukça yetersiz görünüyor ve başımıza iş açacakmış gibi duruyor. Ömer Toprak, Ersan Gülüm, Yalçın Ayhan, Atınç Nukan ve Kaan Ayhan seçenekleri bulunuyorken 23 kişilik kadroda eski sol bek Hakan Balta, formsuz Semih Kaya ve tecrübesiz Ahmet Çalık dışında stoper orijinli oyuncu oyuncu çağrılmamış olması kesinlikle bir hatadır. Ha, bu isimleri sıraladım ancak bana kalırsa bu kadroda olması gerekenler yalnızca Ömer ve Ersan’dır.

Ömer Toprak gibi Avrupa standartlarında bir defans oyuncusunun saha dışı sebeplerle bu kadronun dışında kalmış olması bir fiyaskodur! Türkiye Futbol Direktörü titri ile Türk futbolunda kayıtsız şartsız egemenliğini ilan etmiş olan Fatih Terim, Avrupa’nın en pahalı üçüncü koçu olarak bu problemi çözememiş ise şapkasını önüne koyup, uzun uzun düşünmelidir. Ersan ise Beşiktaş’ta başarılı bir devre geçirdikten sonra çok yüksek transfer ücretleri ile Çin’e transfer oldu ve Çin liginde de olsa düzenli olarak oynamaya devam etti. Serdar Aziz’in sakatlığında, yakın dönemde de milli havuzda bulunan Ersan’ın bu kadar stoper ihtiyacı olan bir milli takıma çağrılmamasının sebebini gerçekten merak ediyorum. Eğer Çin’e transfer olan bir diğer isim Burak Yılmaz da kadro dışında bırakılmış olsaydı bunu bir mesaj olarak algılayabilir ve saygı duyabilirdik ancak öyle bir durum da söz konusu değil.

Bunun dışında, Yalçın Başakşehir’de iyi bir sezon geçirmiş olabilir ancak 34 yaşında, üst düzey uluslararası maç tecrübesi sıfıra yakın ve milli takımın sistemi için ağır bir stoper. Atınç, Kaan ve Ahmet Çalık’ı ise aynı potada eritmek gerekiyor; gelecekteki turnuvalarda da kadromuzda olabilecek üç stoper ve en azından birinin kadroda olması doğru bir tercih olarak gözüküyor. Terim’in tercihi ise bu sezon çok maç oynayan ve milli takımın oyun tarzına uygun Ahmet’ten yana olmuş. Burada itiraz edecek bir husus göremiyorum.

Volkan Demirel, Hasan Ali Kaldırım, Alper Potuk, Tolga Zengin, Necip Uysal, Gökhan Töre ve Kerim Frei Fatih Terim’in Fenerbahçe ve Beşiktaş düşmanlığı sebebiyle mi kadroda değil?

İnanılmaz biçimde, yukarıda yazdığım cümlenin kısmen ya da tamamen doğru olduğunu, inanmış bir şekilde savunan bir grup olduğu hepimizin malumu. Aslında bu konunun üzerinde bile durmamak gerekiyor ama kısa kısa cevaplar yazacağım:
·         Volkan’ın milli takımı bırakış şekli ve bunun ardından Babacan’ın gösterdiği sıra dışı performans zaten gerekli cevabı veriyor, Tolga hakkında da Babacan’ın formunun gerekli yanıtı verdiğini düşünüyorum.
·         23 kişi çağrılabilen bir takıma üç sol bek alınması düşünülemez, Hasan Ali de Caner’in ardından ikinci sol bek mevkii için İsmail ile yarışıyordu, son haftalarda Beşiktaş’ın çıkışı ve Fenerbahçe’nin düşüşü de göz önüne alınırsa bu tercihi de acımasızca eleştirecek bir yan göremiyorum.
·         Alper sezonu çok iyi geçirdi ve Fenerbahçe’nin sol kanadını Nani’den aldı. Ancak burada da Arda ve Olcay varken Alper’in saf dışı kalmış olması çok doğal. Necip hakkında yorum bile yapmıyorum. Töre ise zaten çağrılmış olsaydı da grup maçlarında cezası sebebiyle oynayamayacaktı.
·         Kerim Frei, bu sezon Beşiktaş’ın x-factor oyuncusu olarak öne çıktı. Açıkçası ben de çağrılmasını bekliyordum. Bana kalırsa yukarıdaki isimler arasında tek haklı eleştiri Kerim için yapılanlardır. Ancak kadromuzda Volkan Şen gibi Kerim’in önünde ve benzer tipte bir kanat oyuncumuz mevcut. Volkan’ın muadili olarak ise Terim Kerim’i değil, futbolumuzun yeni tanıştığı Emre Mor’u tercih etti. Emre de bu tercihin hakkını veriyor açıkçası.


Dönelim saha içine. Yazının bu kısmından sonra seçilmiş 23 kişi dışında yorum yapmayacağım, bu 23 kişilik grupla ne yapabiliriz, onu tartışacağım. EURO 2016’da ilk maçları geride bıraktık ve şu ana kadarki en kötü performanslardan biri maalesef bizden geldi.

Öncelikle Hırvatistan maçına Terim’in son hazırlık maçında oynattığı on bir ile neredeyse aynı kadroyu çıkardığından bahsedelim. Yalnızca Burak Yılmaz yerine Cenk Tosun’u ilk on birde gördük, ki bu oldukça kabul edilebilir bir hamleydi.

11’imiz: Volkan Babacan – Gökhan Gönül, Mehmet Topal, Hakan Balta, Caner Erkin – Selçuk İnan, Ozan Tufan – Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan Özyakup, Arda Turan – Cenk Tosun şeklindeydi.

Yukarıda bahsettiğim gibi aslında bu tüm kamuoyu tarafından beklenen bir ilk on birdi. Nitekim bu kadro açıklandığında hiç kimse ne şaşırdı ne de itiraz etti. Çünkü sadece son hazırlık maçlarında değil, bizi turnuvaya taşıyan eleme maçlarının çıkışa geçtiğimiz bölümünde de Volkan, Gökhan, Hakan, Caner, Selçuk, Ozan, Oğuzhan, Arda ve Hakan Çalhanoğlu zaten bu takımın sürekli ilk on birinde oynayan isimlerdi. Öncelikle bu sebeple Hırvatistan karşısına çıkarılan kadronun yerden yere vurulmuş olmasını anlayamıyorum. Ne yani son 13 maçında 9 galibiyet alan ve yalnızca İngiltere’ye Wembley’de hakemin de etkisiyle yenilmiş olan takımı turnuvanın ilk maçında baştan aşağı değiştirmeli miydik?

Buradan Hırvatistan ilk on birimizin doğru olduğu sonucu mu çıkar?

Kesinlikle hayır. Bu kadro eleme grubumuzda Kazakistan, Letonya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve İzlanda’ya karşı önemli puan ve galibiyetler aldı. Hollanda haricindeki takımlar taktik olarak topu rakibine bırakmayı tercih eden ve savunma güçleri ve kontra ataklarla kazanmayı amaçlayan takımlardı ve bu da topu kullanmayı ve rakip yarı alanda oynamayı seven tarzda oyunculardan kurulu takımımızın top rakipteyken alan daraltarak baskı kurmak, pas arası ve müdahale yaparak rakipten top kazanmak ve rakipten baskı yediğimiz bölümlerde hücuma direkt yollarla topu taşımak gibi bazı defolarını gizledi. Grup maçlarında rakiplerimizin oyun tercihleri sayesinde bunların hiçbirine ihtiyacımız kalmamıştı. Hırvatistan maçı ise hepimizin malumu olduğu üzere hiç de öyle gelişmedi.

Nerede hata yaptık?

Fatih Terim’in, ülkemizi bu turnuvaya taşıyan oyuncu grubunda ısrar etmesini çok doğru buluyorum. Özellikle de yaş ortalamamızın düşük oluşu düşünülürse, bu genç grubun yaşayacağı EURO 2016 tecrübesi bize önümüzdeki büyük turnuvalar için önemli avantaj getirecektir. Ayrıca takımı dip yapmışken bu turnuvaya getiren oyuncu grubunun turnuvada kesik yemesi hiç de adaletli olmazdı. Bunlar bir tarafa, Fatih Terim şampiyonadaki rakiplerimizi daha iyi tahlil etmeli ve bu kemik kadromuza kritik dokunuşlar yapmalıydı. Ancak Terim hiçbir zaman rakiplerine göre kadro çıkartmayı tercih eden bir hoca olmadı, gerekirse UEFA şampiyonu takımıyla Chelsea’den 5 yedi, Türkiye’de kupa bırakmayan 3. dönem Galatasaray'ı ile Madrid’den 6 yedi ama hiçbir zaman rakibe göre kadro çıkarmadı. Avrupa Şampiyonası’nda da bu tavrı değişmemiş gibi gözüküyor. Tek değişikliğimiz sakatlanan Serdar Aziz yerine Mehmet Topal’ı monte etmek oldu. Bu dokunuş ise yukarıda bahsettiğim defolara çare olamadığı gibi proaktif ve sezileri yüksek oyunu sayesinde Hakan ile iyi bir ikili oluşturan Serdar’ın olumlu etkisini de eksiltmiş oldu. Belki de en büyük hatamız rakiplerimize karşı en ufak bir önlem almamış olmamız oldu.

Ne yapmalıydık?

Gerek Hırvatistan gerekse İspanya topa hükmetmeyi seven tipte takımlar. Bu yönleriyle bize benziyorlar ancak arada çok önemli bir fark var; hem İspanya hem de Hırvatistan kadroları yaşlı olmamasına rağmen uzun yıllardır birlikte oynayan oyunculardan kurulu takımlar, bizse henüz 10 aylık bir takımız. Ayrıca bu takımların kadrolarında oynayan oyuncuların büyük bir çoğunluğunun Avrupa’nın ilk dört liginde oynadığını görüyoruz. Bizdeyse bu rakam çok düşük, ki lejyonerlerimizin de yarısı takımlarında düzenli forma şansı bulamıyor. Doğal olarak bu iki rakibimizin oyun temposu olarak da önümüzde olduklarını kabul etmeliyiz. Oyuncu kalitesi olarak da (şimdilik) bizden bir veya birkaç gömlek üstte oldukları için herkesin kendi oyununu oynamaya çalıştığı, birbirini bozma çabası göstermediği maçlarda kaybetmememiz için bir takım mucizelere ihtiyacımız olacaktır. Sizden daha tecrübeli, daha tempolu ve daha kaliteli bir takıma karşı hiçbir kontra plan uygulamazsanız, kazanamazsınız. Hırvatistan maçında yaşadığımız bana kalırsa buydu.

Hırvatların bize karşı çıkardığı on birden çok kısa bahsetmemiz gerekiyor:

Subasic (Monaco – 46 maç)
Strinic (Napoli – 13 maç), Corluka (Lokomotiv Moskova – 29 maç), Vida (Dinamo Kiev – 27 maç), Srna (Shakhtar Donetsk – 41 maç)
Badelj (Fiorentina – 35 maç), Modric (Real Madrid – 44 maç)
Brozovic (Inter – 35 maç), Rakitic (Barcelona – 54 maç), Perisic (Inter  - 41 maç)
Mandzukic (Juventus – 35 maç)

Stoperleri dışında Avrupa’nın zirvesindeki ligler ve takımlar dışında oynayan oyuncuları bulunmuyor (Corluka da uzun yıllar bu tür takımlarda oynamış bir oyuncu), ancak asıl dikkat çeken kısım öndeki altılı. Bu sezonu her biri muazzam geçirdi, hepsi çok formda! Yani söylemek istediğim şu; biz Türkiye olarak her şeyden önce haddimizi bilmeliydik. Gerek sosyal medyada gerek basında gerek sporun yönetim tarafında hepimiz Hırvatlar karşısında 2008’deki mucizevi geri dönüşümüz ve tarihi galibiyetimiz ile öylesine meşgul olduk ki herkes sadece kendi oyunumuzu oynayarak onları yenebileceğimizi zannetti, takımımız dahil. Oysa bu mümkün değil.

Bunun dışında, sezonu az sayıda maç oynayarak geçiren birçok oyuncumuzun ilk on birde olması da, böylesine formda, tempolu ve pas kabiliyeti yüksek bir takıma karşı bizi çaresiz bıraktı. Caner, Ozan, Arda ve Cenk sezonu az süreler alarak geçirmiş olan oyuncularımızdı. Bu dört oyuncunun temposuzluğu, diğer oyuncularımızı da çok zor durumda bıraktı. Ayrıca Çalhanoğlu ve Oğuzhan gibi fizik kalitesi yüksek olmayan oyuncularımız ve transfer spekülasyonları arasında kendini kaybetmiş olduğunu gördüğümüz Gökhan da onlara eklenince yenilgi kaçınılmaz oldu. Mağlubiyet bir tarafa, adeta maç boyunca 5 dakika bile oyuna ortak olamamış olmamız doğal olarak herkesi karamsarlığa itti. Ancak ben bu noktada Terim’in meşhur motivatörlüğü ve birkaç küçük dokunuşuyla çok daha iyi bir görüntüye kavuşabileceğimizi düşünüyorum.

İspanya ve Çek maçlarında bambaşka bir kadro mu gerekiyor?

Yukarıda uzun uzadiye açıkladığım gibi İspanya da Hırvatistan ile oldukça benzer tipte bir takım. Gerçi onların tarzını anlatmaya ihtiyaç da yok. Topa sahip olacaklar, yüksek pas temposuyla hücum edecekler, yer yer başımızı bile döndürecekler, birçok duran top şansı bulup bunları doğru kullanacaklar; bunlar sürpriz değil. Fakat bu yararlanabileceğimiz eksikleri olmadığı anlamına da gelmiyor. Dolayısıyla Hırvatistan maçında yapılan hatalardan ders çıkarır, doğru değişiklikleri yapar ve çok daha iyi odaklanarak mücadele edersek, inanın, bu maçı kazanabiliriz. Az önce bahsettiğim gibi temposuz oyuncularımızın bir kısmını, sezonu daha fazla süre alarak geçirmiş ve turnuvaya hazır gelmiş oyuncularımızla değiştirmeliyiz.

Benim fikrimi soracak olursanız değişiklikler şöyle olmalı;
Öncelikle Hırvatistan maçında Caner ve Arda’lı kanadımız bahsettiğim sebeplerle adeta yerlerde süründü. Bu nedenle takımımızın lideri konumundaki Arda’yı ilk maçtan kaybetmek istemeyeceğimizden, temposuz Caner yerine Arda’nın zaaflarını kapatabilecek tempoya sahip İsmail’i düşünmeliyiz. Evet, oyun aklı olarak Caner İsmail’in fersah fersah önünde, lakin eğer olay oyun aklı ile mücadele etmekse, İspanyollar ile bu konuda zaten aşık atamayız. Biz savaşmak zorundayız.

Mehmet – Hakan tandeminin de önceki maçımızda (ve hatta hazırlık maçlarında) kesinlikle güvenilir ve ideal bir ikili olmadığı ortada. Bu da bize stoperde sıkıntı yaratmanın ötesinde, orta alandaki Mehmet Topal etkisini de yitirmek olarak dönüyor. Yani Topal alışık olduğu mevki olan orta sahanın göbeğine kayarak burdaki direnci arttırabilir ve bu bölgedeki top kazanma problemimize çözüm olabilir ancak Hakan’ın yanına başka bir stoper monte etmek bize pek bir şey kaybettirmez. Tabii bu noktada yazının başında da bahsettiğim üzere elimizde yeteri kadar iyi kartlar bulunmuyor. Eldeki oyunculardan en mantıklı seçim uluslararası maç tecrübesi oldukça yüksek olan Semih’i kullanmak olacaktır, Hakan ile de birbirlerini yakından tanımaları organize İspanyol hücumlarına bir önlem olabilir.

Genel kanının aksine Hırvatistan maçında Ozan’ın takımın en kötüsü olduğunu düşünmüyorum. Hatta ilk yarıda takımın en iyilerindendi ve adeta ayakta kalan tek oyuncumuzdu. Ancak maç temposu çok düşük olduğundan ikinci yarı o da düştü ve goldeki hatasıyla da eleştirilerin odağı haline geldi. Oysa golde ilk hata Selçuk’un topu hatalı yere doğru uzaklaştırmaya çalışması ile başlıyor, Ozan’nın şut açısını kapatmakta geç kalması ile devam edip, Volkan’ın zamanlamayı ayarlayamaması ile sonuçlanıyor. Selçuk ise iyi bir maç çıkarmadı ama çok mücadele etti ve göze batan hatalar da yapmadı. Dolayısıyla ilk anda Topal’ı Ozan yerine Selçuk’un yanına monte etmek mantıklı geliyor olabilir. Fakat bence Topal – Selçuk doğru bir ikili değil! Çünkü her ikisi de dikine dripling yapma becerisi çok sınırlı oyuncular ve İspanya’ya karşı bu özelliğe çok ihtiyacımız olacak. Bu sebeple burayı Topal, Oğuzhan ve Ozan üçlüsüyle daha doğru kurabileceğimizi düşünüyorum.

Hücum hattımızda ise Arda ne olursa olsun ilk on birde başlamalıdır. Burası çok net. Kalan iki oyuncu içinse tercih yapmamız gerekecek. Ya Cenk’i  kullanmaya devam edeceğiz ve Çalhanoğlu’dan feda ederek diğer kanadımızda Olcay’ı kullanacağız ve dengeyi bu şekilde sağlayacağız - ki bana kalırsa Çalhanoğlu’dan sırf duran toplar için bile vazgeçme lüksümüz yok - ya da sezonu oynamadan geçiren forvetlerimiz Burak ve Cenk’in ikisini de kulübede oturtarak bu sezon Bundesliga’da 36 maça çıkmış, 11 gol ve 5 asist yapmış olan Yunus Mallı’yı ileri üçlüye ekleyerek bir çeşit 4-6-0 oynayacağız. Bunu Terim eleme maçlarında dönem dönem kullanmıştı.

Uzun lafın kısası İspanya karşısına Hırvatistan maçında olduğu gibi lüks bir takımla ve taktik yapıyla çıkmamamız gerekiyor. Daha çok alan kapatmamız, daha çok pas açılarına girmemiz, ikili mücadelelerde daha fazla ayakta kalmamız lazım. Hücuma çıktığımız bölümlerde ise topu kullanma becerisi yüksek oyunculara ihtiyacımız var. Bu doğrultuda yukarıdaki oyun anlayışı istikametinde İspanya maçı için doğru on birin;

Volkan – Gökhan, Semih, Hakan, İsmail – Ozan, Topal, Oğuzhan – Çalhanoğlu, Yunus, Arda

olduğu düşüncesindeyim. Ancak şahsi tahminime göre Terim Selçuk ve (stoper olarak) Topal tercihlerinden vazgeçmeyecektir. Çek Cumhuriyeti maçı ise eleme gruplarında oynadığımız futbol için uygun bir mücadele olacaktır. Onlarla birbirimizi zaten yakından tanıyoruz ve açıkçası iki taraf da kazanmak için ne yapması gerektiğinin farkında. O maçın neticesine günlük psikoloji ve performanslar etki edecektir.


Toparlayacak olursam; kadro seçimi konusundaki eleştirilerin bir kısmını haklı bulmakla birlikte çoğunluğuna katılmıyorum. İlk on bir ve sistem tercihlerinde ise Terim’in daha esnek olması gerektiği düşüncesindeyim. Ancak her ne olursa olsun eleme gruplarının ilk devresinde sadece 5 puan toplayabilmişken, ikinci devresinde 13 puan toplayarak turnuvaya doğrudan katılma hakkı kazanan; yani bu turnuvada var olma ümitlerimiz tükenmişken bizi bu turnuvaya taşıyan genç oyuncuların ağırlıkta olduğu bu kadromuza sahip çıkmamız gerekiyor. Daha bu kadroda bulunmayan ve ileriki turnuvalarda bu kadroyu zorlayacak Enes Ünal, Salih Uçan, Atınç Nukan, Sinan Gümüş, Kaan Ayhan, Çağlar Söyüncü gibi genç ve büyük potansiyelli oyuncularımız; Gökhan Töre, Serdar Aziz gibi sakatlık ve cezaları sebebiyle yararlanamadığımız 25 yaşlarına henüz ulaşmamış as oyuncularımız sırada beklerken yapmamız gereken son şey bu potansiyelli takımı linç politikasıyla kötü niyetli eleştiri yağmuruna tutmaktır. 

Bize düşen ise çok zor bir noktadayken son anda bu turnuvaya katılabilmiş olmanın tadını çıkarmaktır. Çünkü Türkiye’nin bu turnuvalardan sıfır puan ile elenip de dönmesi bile, hiç katılamamasından kat be kat iyidir.

10 Haziran 2016 Cuma

EURO 2016

2008’in ardından uzun süre uluslararası turnuvaları atladıktan sonra, eleme gruplarındaki ilginç maceramız sonunda dönüşümüz sekiz yılın ardından yeniden bir Avrupa Şampiyonası ile oldu. Bunca yıl sonra bir turnuva yakalamışken hakkında bir şeyler yazmazsam tabi ki olmazdı. Bu yazıda Şampiyona grupları, takım kadroları ve şampiyonluğun favorilerini inceleyeceğim.

A GRUBU


FRANSA
İSVİÇRE
ROMANYA
ARNAVUTLUK
T.D.
Didier Deschamps
Vladimir Petković
Anghel Iordănescu
Gianni De Biasi
1.        
Benoit Costil (Rennes)
Yann Sommer
(B.Mönchengladbach)
Ciprian Tatarusanu (Fiorentina)
Etrit Berisha
(Lazio)
2.        
Hugo Lloris (Tottenham)
Roman Bürki (Borussia Dortmund)
Costel Pantilimon (Watford)
Alban Hoxha (Partizani)
3.        
Steve Mandanda (Marsilya)
Marwin Hitz (Augsburg)
Silviu Lung
(Astra Giurgiu)
Orges Shehi (Skenderbeu)
4.        
Lucas Digne
(Roma)
Stephan Lichtsteiner (Juventus)
Cristian Sapunaru (Pandurii Targu Jiu)
Ansi Agolli (Karabağ)
5.        
Patrice Evra (Juventus)
Nico Elvedi (B.Mönchengladbach)
Alexandru Matel (Dinamo Zagreb)
Arlind Ajeti (Frosinone)
6.        
Christophe Jallet (Lyon)
Michael Lang
(Basel)
Vlad Chiriches (Napoli)
Naser Aliji
(Basel)
7.        
Laurent Koscielny (Arsenal)
Johan Djourou (Hamburg)
Valerica Gaman (Astra Giurgiu)
Elseid Hysaj (Napoli)
8.        
Eliaquim Mangala (Manchester City)
Fabian Schar (Hoffenheim)
Cosmin Moti (Ludogorets)
Andi Lila
(PAS Giannina)
9.        
Samuel Umtiti
(Lyon)
 François Moubandje (Toulouse)
Dragos Grigore
(Al-Sailiya)
Mergim Mavraj (Köln)
10.    
Bacary Sagna
(Manchester City)
Ricardo Rodriguez (Wolfsburg)
Razvan Rat
(Rayo Vallecano)
Frederic Veseli (Lugano)
11.    
Adil Rami
(Sevilla)
Steve von Bergen (Young Boys)
Steliano Filip (Dinamo Bükreş)
Amir Abrashi (Freiburg)
12.    
Yohan Cabaye
(Crystal Palace)
Valon Behrami (Watford)
Alexandru Chipciu (Steaua Bükreş)
Migjen Basha (Calcio Como)
13.    
Morgan Schneiderlin (Manchester United)
Blerim Dzemaili (Galatasaray)
Mihai Pintilii (Steaua Bükreş)
Lorik Cana (Nantes)
14.    
N'Golo Kante
(Leicester City)
Gelson Fernandes (Rennes)
Ovidiu Hoban (Hapoel B. Sheva)
Ergys Kace
(PAOK)
15.    
Blaise Matuidi
(Paris Saint Germain)
Fabian Frei
(Mainz 05)
Adrian Popa (Steaua Bükreş)
Burim Kukeli (Zürih)
16.    
Paul Pogba (Juventus)
Granit Xhaka (Arsenal)
Andrei Prepelita (Ludogorets)
Ermir Lenjani (Nantes)
17.    
Moussa Sissoko (Newcastle United)
Xherdan Shaqiri (Stoke City)
Lucian Sanmartean (Al-Ittihad)
Ledian Memushaj (Delfino Pescara)
18.    
Kingsley Coman (Bayern Münih)
Denis Zakaria
(Young Boys)
Nicolae Stanciu (Steaua Bükreş)
Odise Roshi (Rijeka)
19.    
Andre-Pierre Gignac (Tigres)
Breel Embolo
(Basel)
Gabriel Torje (Osmanlıspor)
Taulant Xhaka (Basel)
20.    
Olivier Giroud (Arsenal)
Haris Seferovic (Eintracht Frankfurt)
Denis Alibec
(Astra Giurgiu)
Bekim Balaj (Rijeka)
21.    
Antoine Griezmann (Atletico Madrid)
Admir Mehmedi (Bayer Leverkusen)
Florin Andone (Cordoba)
Sokol Cikalleshi
(M. Başakşehir)
22.    
Anthony Martial (Manchester United)
Eren Derdiyok (Kasımpaşa)
Claudiu Keseru (Ludogorets)
Shkelzen Gashi (Colorado Rapids)
23.    
Dimitri Payet (West Ham United)
Shani Tarashaj (Everton) 
Bogdan Stancu (Gençlerbirliği)
Armando Sadiku (Vaduz)

FRANSA

Gerek ev sahibi avantajı gerekse şaşaalı kadrosuyla turnuvanın doğal favorilerinden. Tabii ki bu grubun da mutlak favorisi konumundalar. Yalnızca 23 kişilik kadroya alınmayan Fransız oyunculardan (Debuchy, Sakho, Zouma, Ben Arfa, Kondogbia, Schneiderlin, Valbuena, Benzema vd.) bir takım kurulsa, o takım da bu turnuvada iddialı olurdu, öyle iyi bir kadroya sahipler. Oynadıkları son 10 hazırlık maçında 9 galibiyet aldılar, yalnızca İngiltere’ye mağlup oldular.

İdeal 11: Lloris – Sagna, Rami, Koscielny, Evra – Kante, Matiudi, Pogba – Griezmann, Giroud, Payet

Bu on birin dışında yedek kulübesinden oyuna direkt etki edebilecek Coman, Martial ve Gignac gibi bu sezonu çok iyi geçirmiş forvet oyuncuları da var. Hazırlık maçlarındaki formda görüntülerini koruyabilirlerse ev sahipliği yaptıkları bu turnuvada final görmeleri hiç kimse için sürpriz olmayacaktır.


İSVİÇRE

Elemelerde E grubunu 10 maçta 21 puan toplayıp ikinci tamamlayarak doğrudan turnuvaya katıldılar. E grubu İngiltere ve Slovenya ile birlikte turnuvaya üç takım gönderen gruplardan birisiydi. İngiltere’ye her iki maçta ve Slovenya’ya da deplasmanda kaybettiler. Hazırlık bölümünü ise iyi geçtiklerini söyleyemeyiz; son dört hazırlık maçında üç yenilgi alıp sadece Moldova’yı tek farkla geçebildiler. En büyük avantajları ise turnuva tecrübesine sahip oturmuş kadroları.

İdeal 11: Sommer -  Lichtsteiner, Schar, Senderos, Rodriguez – Behrami, Dzemaili – Shaqiri, Xhaka, Embolo – Eren Derdiyok

Geniş kadrolarına baktığımızda Djourou, Fernandes, Fabien Frei, Seferovic ve Mehmedi gibi tecrübeli ve iyi oyuncular bulunuyor. Kadronun büyük bölümünün Bundesliga ekiplerinde forma giyiyor olması avantajları. Zorlansalar da bu gruptan çıkacaklardır.


ROMANYA

Elemelerde Yunanistan’ın birinci torbadan girerek sonuncu bitirdiği F grubunu 20 puanla ikinci tamamlayarak doğrudan katıldılar. Zayıf bir grup gibi gözükse de F grubu da Kuzey İrlanda ve Macaristan ile birlikte turnuvaya üç takım gönderdi. Romanya’nın gerçekten çok zor gol yiyen bir takım olduğunu görüyoruz. 10 maçta sadece ve sadece iki gol yemişler ve hiç mağlubiyet almamışlar. Ancak aynı şekilde gol bulmakta da zorlanıyorlar. Turnuvadaki kısır maçlara gebe bir ekip olduğunu söyleyebiliriz.

İdeal 11: Tatarusanu – Matel, Chiriches, Grigore, Rat – Pintilii, Hoban – Popa, Stanciu, Torje – Stancu

Kale ve savunma bölgelerinde Avrupa’nın önemli liglerinde oynayan tecrübeli oyuncuları bulunuyor olsa da genellikle alt seviye liglerde forma giyen oyunculardan kurulu bir takım. Torje ve Stancu ise ligimizden tanıdık isimler. Yedek kulübesinde şahsen takip edip bildiğim pek oyuncuları yok, yalnızca Galatasaray ile adı anılan Denis Alibec’in Romanya Ligi’nde iyi bir sezon geçirdiğini biliyoruz. Romanya turnuva geleneği olan bir takım ve bu gruptan çıkacaklardır, bence formsuz İsviçre’yi altlarına alabilirler.


ARNAVUTLUK

Elemelerde 5 takımlı I grubunda Danimarka ve Sırbistan gibi futbol geleneğine sahip takımları altlarına alarak 14 puan toplayıp ikincilik koltuğuna oturdular ve tarihlerinde ilk kez büyük bir turnuvaya katılmaya hak kazandılar. Avrupa Şampiyonası’nın ilk kez 24 takımla oynanması onlara bu kapıyı açmış oldu ve bence sadece burada bulunmaları bile müthiş bir başarı. Kadrolarında kaleci Berisha, stoper Mavraj ve Lorik Cana dışında üst seviyelerde oynamış oyuncuları bulunmuyor.

İdeal 11: Berisha – Hysaj, Mavraj, Cana, Aliji – Basha, Xhaka, Lenjani – Roschi, Cikalleshi, Gashi

Gerçekten Cana ve Başakşehir’in yedek forveti Cikalleshi dışında tanıdığım bir isim yok. İlk defa soluyacakları bu atmosferde gruptan çıkmaları büyük sürpriz olur.


B GRUBU


İNGİLTERE
RUSYA
SLOVAKYA
GALLER
T.D.
Roy Hodgson
Leonid Slutski
Ján Kozák
Chris Coleman
1.        
Joe Hart (Manchester City)
Igor Akinfeev
(CSKA Moskova)
Matus Kozacik (Viktoria Plzen)
Wayne Hennessey (Crystal Palace)
2.        
Fraser Forster (Southampton)
Marinato Guilherme (Lok. Moskova)
Jan Mucha
(Slovan Bratislava)
Danny Ward (Liverpool)
3.        
Tom Heaton
(Burnley)
Yuri Lodygin
(Zenit)
Jan Novota
(Rapid Wien)
Owain Williams (Inverness)
4.        
Gary Cahill
(Chelsea)
Alexey Berezutskiy
(CSKA Moskova)
Peter Pekarík (Hertha Berlin)
James Chester (WBA)
5.        
Chris Smalling (Manchester United)
Vasily Berezutskiy
(CSKA Moskova)
Milan Skriniar (Sampdoria)
James Collins (West Ham United)
6.        
John Stones (Everton)
Sergey Ignashevich
(CSKA Moskova)
Martin Skrtel (Liverpool)
Ben Davies (Tottenham)
7.        
Kyle Walker
(Tottenham Hotspur)
Georgy Shchennikov (CSKA Moskova)
Norbert Gyomber (Roma)
Chris Gunter (Reading)
8.        
Danny Rose (Tottenham Hotspur)
Dmitry Kombarov (Spartak Moskova)
Jan Durica
(Lok. Moskova)
Ashley Richards (Fulham)
9.        
Ryan Bertrand (Southampton)
Roman Neustadter (Schalke 04)
Kornel Salata (Slovan Bratislava)
Neil Taylor
(Swansea)
10.    
Nathaniel Clyne (Liverpool)
Roman Shishkin
(Lok. Moskova)
Tomas Hubocan (Dinamo Moskova)
Ashley Williams
(Swansea)
11.    
Dele Alli
(Tottenham Hotspur)
Igor Smolnikov (Zenit)
Dusan Svento (Köln)
Gareth Bale
(Real Madrid)
12.    
Eric Dier
(Tottenham Hotspur)
Igor Denisov (Dinamo Moskova)
Marek Hamsik (Napoli)
Joe Allen (Liverpool)
13.    
Ross Barkley (Everton)
Denis Glushakov (Spartak Moskova)
Juraj Kucka
(Milan)
Aaron Ramsey (Arsenal)
14.    
Jordan Henderson
(Liverpool)
Alexander Golovin
(CSKA Moskova)
Miroslav Stoch (Bursaspor)
David Edwards (Wol. Wanderers)
15.    
Adam Lallana
(Liverpool)
Roman Shirokov (CSKA Moskova)
Vladimír Weiss
(El-Gharafa)
Andy King (Leicester City)
16.    
James Milner (Liverpool)
Oleg Ivanov
(Terek)
Robert Mak
(PAOK)
Joe Ledley
(Crystal Palace)
17.    
Raheem Sterling (Manchester City)
Pavel Mamaev
(Krasnodar)
Patrik Hrosovsky (Viktoria Plzen)
Jonathan Williams (Crystal Palace)
18.    
Jack Wilshere (Arsenal)
Dmitry Torbinskiy (Krasnodar)
Jan Gregus (Jablonec)
David Vaughan (Nott. Forest)
19.    
Wayne Rooney
(Manchester United)
Alexander Samedov (Lok. Moskova)
Viktor Pecovsky (Zilina)
George Williams (Fulham)
20.    
Marcus Rashford (Manchester United)
Oleg Shatov
(Zenit)
Stanislav Sestak (Ferencvaros)
Simon Church (MKD)
21.    
Harry Kane (Tottenham Hotspur)
Artem Dzyuba
(Zenit)
Ondrej Duda (Legia Varşova)
David Cotterill
(Birmingham City)
22.    
Jamie Vardy (Leicester City)
Alexander Kokorin (Zenit)
Michal Duris (Viktoria Plzen)
Hal Robson-Kanu (Reading)
23.    
Daniel Sturridge (Liverpool)
Fedor Smolov (Krasnodar)
Adam Nemec (Willem II)
Sam Vokes (Burnley)

İNGİLTERE

Yakaladıkları genç jenerasyonla elemelerde tulum çıkararak geldiler. 2014 Dünya Kupası’nda yaşadıkları hayal kırıklığından sonra Terry, Johnson, Gerrard, Lampard gibi oyuncular Milli takım kariyerlerini noktaladı ve İngilizler Tottenham’ın gençleri başta olmak üzere yeni bir çehre ile yoluna devam etti. Bu grubun da en büyük favorisi. Bana kalırsa bu kez büyük bir turnuvada yüzleri gülecek.

İdeal 11: Hart – Walker, Cahill, Smalling, Rose – Wilshere, Dier, Alli – Rooney, Kane, Vardy

Oynadıkları son 5 hazırlık maçında Almanya, Portekiz, Avustralya ve bizi yendiler, tek mağlubiyetleri ise Hollanda’ya karşı. Bizimle oynadıkları maçta bölüm bölüm iyi oyunumuz olmasına karşın oyunun asıl hakimi onlardı ve Wembley atmosferi ile birleşince galip geldiler. Walker, Rose, Stones, Clyne, Dele Alli, Dier, Lallana, Sterling, Kane ve Rashford gibi oldukça genç ve potansiyelli oyuncuları var. Bu potansiyeli Rooney, Milner, Hart, Cahill gibi tecrübelerle harmanlayabilirlerse finale uzanmaları benim için sürpriz olmaz.

RUSYA

Elemelerde G grubunda Avusturya’nın ardından 20 puanla ikinci olarak doğrudan katıldılar. 2018 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Ruslar başarılı denilebilcek ancak artık miadını doldurmuş olan takımlarını gençleştirme operasyonuna giriştiler. Hatta bir dönem 2018’e kadar milli oyuncuların Rus Ligi’nde ayrı bir takımla mücadele etmesi fikri bile ortaya atılmıştı. Yani asıl hedefleri iki sene sonraki Dünya Kupası. Ancak bu şampiyona belki de onların bu hazırlığı için en büyük fırsat.

İdeal 11: Akinfeev – Kuzmin, A. Berezutski, Ignashevich, Kombarov – Shirokov, Dzagoev, Denisov, Zhirkov – Kokorin, Dzyuba.

Hazırlık maçlarında pek ışık vermediler. İyi bir jenerasyon yakaladıklarını da söyleyemeyiz. Slovakya da Galler de tehlikeli takımlar, Rusya evine erken dönerse şaşırmam.


SLOVAKYA

2010’daki Dünya Kupası’ndan sonra bu kez de tarihlerinde ilk kez Avrupa Şampiyonası bileti aldılar. Elemelerde İspanya’nın grubunda Ukrayna’yı geçerek doğrudan katılmaya hak kazandılar. İngiltere dışındaki takımların denk güçlerde olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple ilk maçta karşılaşacakları Galler maçından alacakları sonuç kaderlerini belirleyecek.

İdeal 11: Kozacik – Pekarik, Skrtel, Durica, Svento – Hrosovski, Kucka – Duris, Hamsik, Weiss – Nemec

Kadroda Skrtel ve Hamsik gibi yıldız oyuncuları var ancak çoğunluk alt seviye liglerde forma giyen oyunculardan kurulu. Geniş kadroda Stoch ve Sestak gibi tanıdık oyuncular da var. Fiziksel oyunu çok iyi oynayabilen bir takım. Zaten bu gruptaki takımlar arasında mücadele bazen futboldan çıkıp rugby seviyesine çıkacaktır.


GALLER

1958 Dünya Kupası’nın ardından 58 sene sonra yeniden bir uluslararası turnuvaya katılma başarısı gösterdiler. Elemelerde B grubunda son yılların formda takımı Bosna Hersek’i geçerek Belçika’nın arkasından ikinci olarak doğrudan katıldılar. Birçok Premiere Lig’de forma giyen futbolcunun Real Madridli Gareth Bale etrafında iyi bir takım oluşturduğunu görüyoruz. Yukarıda anlattıklarımdan farklı bir şey söylemeyeceğim, bu grup benzer tipte ve İngiltere dışında benzer kuvvette takımlardan oluşuyor. Herkesin şansı var.

İdeal 11: Hennessey – Gunter, Williams, Chester, Davies, Taylor – Ramsey, Allan, King, Bale – Vokes

İlginç bir şekilde son dönemde yalnızca bir tane hazırlık maçı oynamışlar, onda da İsveç’e 3-0 yenilmişler. Bale takımın her şeyi diyebiliriz, elemelerde 11 gol atmışlar ve dokuzunun altında Bale imzası var. Sezon sonuna formda giren ve Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Bale eğer formunu turnuvada da sürdürebilirse Galler’in üst tur şansı hiç de az değil.


C GRUBU


ALMANYA
KUZEY İRLANDA
POLONYA
UKRAYNA
T.D.
Joachim Löw
Michael O'Neill
Adam Nawałka
Mykhailo Fomenko
1.        
Manuel Neuer (Bayern Münih)
Roy Carroll
(Notts County)
Artur Boruc (Bournemouth)
Denys Boyko (Beşiktaş)
2.        
Marc-Andre ter Stegen (Barcelona)
Michael McGovern (Hamilton)
Lukasz Fabianski (Swansea City)
Andriy Pyatov (Shakhtar Donetsk)
3.        
Bernd Leno
(Bayer Leverkusen)
Alan McManus
(St Johnstone)
Wojciech Szczesny (Roma)
Nikita Shevchenko (Zorya)
4.        
Jerome Boateng
(Bayern Münih)
Craig Cathcart (Watford)
Thiago Cionek (Palermo)
Artem Fedetskyi (Dnipro)
5.        
Mats Hummels (Bayern Münih)
Jonny Evans
(West Brom)
Kamil Glik
(Torino)
Vyacheslav Shevchuk (Shakhtar Donetsk)
6.        
Emre Can
(Liverpool)
Gareth McAuley (West Brom)
Artur Jedrejczyk (Legia Varşova)
Oleksandr Kucher
(Shakhtar Donetsk)
7.        
Jonas Hector
(Köln)
Luke McCullough (Doncaster)
Michal Pazdan (Legia Varşova)
Yaroslav Rakytskyi
(Shakhtar Donetsk)
8.        
Benedikt Höwedes (Schalke 04)
Conor McLaughlin (Fleetwood)
Lukasz Piszczek (Bor. Dortmund)
Bohdan Butko (Shakhtar Donetsk)
9.        
Shkodran Mustafi (Valencia)
Aaron Hughes (Melbourne City)
Bartosz Salamon (Cagliari)
Yevhen Khacheridi (Dinamo Kiev)
10.    
Jonathan Tah
(Bayer Leverkusen)
Lee Hodson
(MK Dons)
Jakub Wawryniak (Legia Gdansk)
Serhiy Sydorchuk
(Dinamo Kiev)
11.    
Andre Schürrle
(Wolfsburg)                 
Chris Baird
(Derby County)
Kamil Grosicki (Rennes)
Denys Garmash
(Dinamo Kiev)
12.    
Julian Draxler (Wolfsburg)
Paddy McNair (Manchester United)
Tomasz Jodlowiec (Legia Varşova)
Serhiy Rybalka (Dinamo Kiev)
13.    
Sami Khedira (Juventus)
Steven Davis (Southampton)
Bartosz Kapustka (Cracovia)
Ruslan Rotan (Dnipro)
14.    
Thomas Müller
(Bayern Münih)
Oliver Norwood (Reading)
Grzegorz Krychowiak(Sevilla)
Taras Stepanenko
(Shakhtar Donetsk)
15.    
Joshua Kimmich (Bayern Münih)
Corry Evans (Blackburn)
Karol Linetty
(Lech Poznan)
Victor Kovalenko (Shakhtar Donetsk)
16.    
Toni Kroos
(Real Madrid)
Jamie Ward (Nottingham Forest)
Krzysz Maczynski (Wisla Krakow)
Oleksandr Karavaev (Zorya)
17.    
Mesut Özil
(Arsenal)
Stuart Dallas
(Leeds)
Slawomir Peszko (Lechia Gdansk)
Yevhen Konoplyanka (Sevilla)
18.    
Julian Weigl (Borussia Dortmund)
Niall McGinn (Aberdeen)
Filip Starzynski (Zaglebie Lubin)
Oleksandr Zinchenko (Ufa)
19.    
Bastian Schweinsteiger (Manchester United)
Shane Ferguson (Millwall)
Jakub Blaszczykowski (Fiorentina)
Anatoliy Tymoshchuk (Kairat)
20.    
Lukas Podolski (Galatasaray)
Will Grigg
(Wigan)
Piotr Zielinski (Empoli)
Andriy Yarmolenko (Dinamo Kiev)
21.    
Mario Götze
(Bayern Münih)
Kyle Lafferty (Birmingham)
Robert Lewandowski (Bayern Münih)
Yevhen Seleznyov (Shakhtar Donetsk)
22.    
Leroy Sane
(Schalke 04)
Conor Washington (QPR)
Arkadiusz Milik (Ajax)
Roman Zozulya (Dnipro)
23.    
Mario Gomez (Beşiktaş)
Josh Magennis (Kilmarnock)
Mariusz Stepinski (Ruch Chorzow)
 Pylyp Budkivskyi (Zorya)

ALMANYA

Son dünya şampiyonu, Fransa ve İspanya ile birlikte turnuvanın en büyük üç favorisinden biri. Ancak eleme grubunu çok da başarılı geçirdiklerini söyleyemeyiz. Polonya, İrlanda ve İskoçya gibi iyi takımların olduğu bir gruptu ancak yine de bu grupta liderliği daha rahat alabilirlerdi, Cebelitarık’ın bulunduğu grupta on maçta 22 puan toplayabildiler.  Reus’un sakatlığından sonra savunma hattında da Rüdiger’in son anda sakatlanmasının ardından Leverkusen’li genç Tah’ı kadroya dahil ederek turnuvanın yaş ortalaması en genç ekibi oldular. Damga vurarak kazandıkları 2014 Dünya Kupası kadrolarından ise Klose dışında kaybettikleri bir oyuncu yok diyebiliriz. Sanıyorum İspanya’nın 2012’den sonra yaşadığını onlar daha erken yaşıyor ancak yine de tekrar zirveye çıkmaları sürpriz olmaz.

İdeal 11: Neuer – Höwedes, Boateng, Hummels, Hector – Khedira, Kroos, Schweinsteiger – Özil, Müller, Götze

Hazırlık periyodunu da çok formda geçirmediler. Slovakya ve İngiltere maçlarında mağlup olup, İtalya ve Macaristan’ı ise yendiler. Elemelerde de aynı grupta oldukları Polonya onları çok iyi tanıyor ve aralarında oynayacakları maç grubun liderini belirleyecektir. Hakim görüşün aksine, bu grupta Almanya’nın liderliği çok rahat alabileceğini düşünmüyorum.


KUZEY İRLANDA

Elemelerde Yunanistan’ın birinci torbadan girdiği ve grubu Faroe Adaları’nın bile arkasında sonuncu tamamladığı C grubunu lider bitirerek geldiler. İlk beş maçta aldıkları dört galibiyetin ardından idare ederek liderliklerini korumuşlar. Tarihlerinde ilk kez bu şampiyonaya katılıyorlar. En büyük özellikleri ise duran toplardaki etkinlikleri; eleme grubunda attıkları gollerin yarısından çoğu (16’da 9’u)  duran toptan gelmiş.

İdeal 11: McGovern – McNair, McAuley, J. Evans, Cathcart – Ward, Davis, Baird, C. Evans, Dallas – Lafferty

Yaptıkları dört hazırlık maçında yenilgileri yok. Zaten fiziksel olarak üst düzey bir takım ve kolay kolay mağlup olmuyorlar (son 14 maçta bir kez yenilmişler). İskoçya dışındaki tüm Ada takımlarının Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkı kazandığını görüyoruz. Bu da bana kalırsa İngiliz Premier Ligi’nin etkisini gösteriyor. Almanya dışındaki üç takım birbirine yakın gözüküyor ancak turnuva tecrübelerinin olmaması Kuzey İrlanda’yı bir adım geride tutuyor diyebiliriz.

POLONYA

Eleme grubunda da Almanya ile mücadele etmiş, Panzerler'in bir puan arkasında kalarak ikinci olup doğrudan katılmışlardı. Daha önce üç defa Avrupa Şampiyonası'na katıldılar ancak henüz galibiyetleri yok. Bu kez şeytanın bacağını kırmak isteyecekler. Genel itibariyle çok gol atan ve çok gol yiyen bir takım görüntüsü çiziyorlar. On maçta tam 33 gol atmışlar (tabi bunların 15'i zayıf Cebelitarık'a karşı).

İdeal 11: Fabianski - Piszczek, Glik, Pazdan, Wawryzniak - Maczynski, Krychowiak - Milik,
Grosicki, Blaszczykowski - Lewandowski

Hazırlık periyodunda son olarak Hollanda ve Litvanya ile karşılaştılar ancak iki maçtan da galibiyet çıkaramadılar. Gruptaki rakiplerinin hepsi zorlu, eğer tarihlerinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'nda grup aşamasını aşmak istiyorlarsa, Polonya'nın fiziksel mücadeleye dayalı futbol tarzları olan Kuzey İrlanda ve Ukrayna'ya karşı gerekli mücadele seviyesine ulaşmak zorundalar.

UKRAYNA

Elemelerde C grubunda İspanya ve Slovakya'nın ardından üçüncü oldular, play-off’ta da Slovenya'yı saf dışı bırakarak turnuvaya katılmaya hak kazandılar. Bu, eleme oynayarak katıldıkları ilk Avrupa Şampiyonası olacak. Daha önce ise 2012'de ev sahibi olarak turnuvada boy göstermişlerdi. Aslında grubun son maçında liderliği garantilemiş ve yedek ağırlıklı kadro ile maça çıkmış olan İspanya'dan kendi evlerinde puan alabilmiş olsalardı, bizim yerimize, en iyi üçüncü kontenjanıyla turnuvaya doğrudan katılacaklardı. Ancak neyse ki İspanya deplasmanda kazandı :)

İdeal 11: Pyatov - Fedetsky, Rakitsky, Kucher, Shevchuk - Stepanenko, Garmash - Yarmolenko, Rotan, Konoplyanka - Kravets 

Hazırlık periyodunda rahat gol atıp, rahat gol yiyen bir görüntü çizmelerine karşın son dört maçlarını da kazandılar. Turnuvaya formda geldiklerini söyleyebiliriz. Bu grupta Kuzey İrlanda, Polonya ve Ukrayna arasında oynanacak tüm maçlar zaten kıran kırana geçecektir. Lakin bu takımların Almanya karşısında gösterecekleri performans sıralamayı belirleyecek.


D GRUBU


TÜRKİYE
HIRVATİSTAN
ÇEK CUMHURİYETİ
İSPANYA
T.D.
Fatih Terim
Ante Čačić
Pavel Vrba
Vicente del Bosque
1.        
Volkan Babacan (Medipol Başakşehir)
Danijel Subasic (Monaco)
Petr Cech
(Arsenal)
Iker Casillas
(Porto)
2.        
Onur Recep Kıvrak (Trabzonspor)
Lovre Kalinic
(Hajduk Split)
Tomas Koubek (Slovan Liberec)
David De Gea (Manchester Utd.)
3.        
Harun Tekin (Bursaspor)
Ivan Vargic
(Rijeka)
Tomas Vaclik (Basel)
Sergio Rico
(Sevilla)
4.        
Gökhan Gönül
(Fenerbahçe)
Darijo Srna
(Shaktar Donetsk)
Gebre Selassie (Werder Bremen)
Sergio Ramos
(Real Madrid)
5.        
Şener Özbayraklı
(Fenerbahçe)
Vedran Corluka
(Lok. Moskova)
Roman Hubnik (Viktoria Plzen)
Gerard Pique (Barcelona)
6.        
Mehmet Topal (Fenerbahçe)
Domagoj Vida (Dinamo Kiev)
Pavel Kaderabek (Hoffenheim)
Jordi Alba (Barcelona)
7.        
Caner Erkin
(Inter)
Ivan Strinic
(Napoli)
Michal Kadlec (Sparta Prag)
Marc Bartra
(Borussia Dortmund)
8.        
Hakan Kadir Balta
(Galatasaray)
Gordon Schildenfeld (Dinamo Zagreb)
David Limbersky (Viktoria Plzen)
Mikel San Jose (Athletic Bilbao)
9.        
Semih Kaya (Galatasaray)
Sime Vrsaljko (Sassuolo)
Daniel Pudil
(Shef. Wednesday)
Juanfran
(Atletico Madrid)
10.    
İsmail Köybaşı (Beşiktaş)
Tin Jedvaj
(Bayer Leverkusen)
Tomas Sivok (Bursaspor)
Hector Bellerin (Arsenal)
11.    
Ahmet Yılmaz Çalık (Gençlerbirliği)
Luka Modric
(Real Madrid)
Marek Suchy (Basel)
Cesar Azpilicueta (Chelsea)
12.    
Selçuk İnan (Galatasaray)
Mateo Kovacic
(Real Madrid)
Borek Dockal
(Sparta Prag)
Bruno
(Villarreal)
13.    
Emre Mor
(Borussia Dortmund)
Ivan Perisic
(Inter)
Ladislav Krejci
(Sparta Prag)
Sergio Busquets (Barcelona)
14.    
Ozan Tufan
(Fenerbahçe)
Marcelo Brozovic (Inter)
Josef Sural
(Sparta Prag)
Andres Iniesta (Barcelona)
15.    
Volkan Şen (Fenerbahçe)
Ivan Rakitic (Barcelona)
Daniel Kolar (Viktoria Plzen)
Thiago Alcantara (Bayern Munich)
16.    
Oğuzhan Özyakup
(Beşiktaş)
Milan Badelj (Fiorentina)
David Pavelka (Kasımpaşa)
David Silva (Manchester City)
17.    
Olcay Şahan
(Beşiktaş)
Marko Rog
(Dinamo Zagreb)
Jaroslav Plasil (Bordeaux)
Pedro
(Chelsea)
18.    
Hakan Çalhanoğlu (Bayer Leverkusen)
Ante Coric
(Dinamo Zagreb)
Tomas Rosicky (Arsenal)
Cesc Fabregas (Chelsea)
19.    
Nuri Şahin
(Borussia Dortmund)
Mario Mandzukic (Juventus)
Jiri Skalak (Brighton & Hove Albion)
Koke
(Atletico Madrid)
20.    
Arda Turan (Barcelona)
Nikola Kalinic (Fiorentina)
Vladimir Darida (Hertha Berlin)
Nolito (Celta Vigo)
21.    
Burak Yılmaz
(Beijing Guoan)
Andrej Kramaric (Hoffenheim)
Tomas Necid (Bursaspor)
Aritz Aduriz
(Athletic Bilbao)
22.    
Cenk Tosun (Beşiktaş)
Marko Pjaca (Dinamo Zagreb)
Milan Skoda
(Slavia Prag)
Lucas Vazquez
(Real Madrid)
23.    
Yunus Mallı
(Mainz 05)
Duje Cop
(Malaga)
David Lafata
(Sparta Prag)
Alvaro Morata (Juventus)

TÜRKİYE

Bizim eleme grubu maceramızı anlatmaya gerek olmadığı kanaatindeyim. Nitekim her birimiz bu süreci zaten heyecanla ve yakinen takip ettik. Fatih Terim’in kadro seçimi hakkında birçok yorum ve eleştiri yapıldı. Özellikle savunma hattındaki tercihleri sorgulandı. Bana kalırsa bu eleştiriler çok haksız da değil. Savunmada bu kadar sıkıntı yaşarken Bundesliga’nın en iyi stoperlerinden biri olarak gösterilen ve Dortmund’un kaybettiği Hummels yerine kadrosuna katmak için uğraştığı Ömer Toprak’ın bu kadroda saha dışı sebeplerle olmaması normal değildir. Fatih Terim bu tarz krizleri çözmesi gereken tecrübe ve ağırlıkta bir isim. Ancak en nihayetinde kadromuzda stoper olarak sol bekten evirilmiş Hakan Balta, ön liberodan evirilmiş Mehmet Topal, tecrübesiz Ahmet Çalık ve formsuz Semih Kaya bulunuyor. Bu tabloda Ömer Toprak ve Ersan Gülüm’ün değerlendirilmemesini eleştirmek herkesin en doğal hakkıdır. Örneğin Hakan’ın sakatlanması, Topal’ın da kart cezalısı olması durumunda bir çeyrek final maçına çıkacak olursak tandemimizi Ahmet Çalık ve Semih mi oluşturacak? Bana kalırsa Terim burada hata yaptı ancak umarım şansımız yaver gider.

İdeal 11: Volkan – Gökhan, Topal, Hakan Balta, Caner – Ozan, Selçuk, Oğuzhan – Arda, Burak, Çalhanoğlu

Hazırlık maçlarında İngiltere, Karadağ ve Slovenya ile oynadık. Açıkçası en formda dönemimizi geçirmiyoruz, bu maçlarda pek tat da vermedik. Ancak Türkiye turnuvaları seven bir takım. Tek handikapımız, turnuvalarda genellikle geç açılıyor olmamız. Bu kez ilk maçtan itibaren iyi başlamamız lazım çünkü ikinci maç İspanya ile ve Çek Cumhuriyeti maçına sıfır puanla çıkmak çok riskli olacaktır, yani eve erken dönmek istemiyorsak turnuvaya iyi başlamalıyız. Açıkçası en kuvvetli grupta olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz ve işimiz hiç kolay olmayacak. Ancak her ne olursa olsun biz bitti demeden bitmez.

HIRVATİSTAN

Avrupa Şampiyonaları’nın gediklisi ülkelerden, yalnızca 2000 yılında pas geçmişler. Elemelerde H grubunda 20 puan toplayarak İtalya’nın ardından ikinci olarak turnuvaya katıldılar. İsim isim bakıldığında gerçekten çok iyi bir kadroları bulunuyor. İlk maçta Damalılar ile karşı karşıya geleceğiz. Bana kalırsa bu maçtan çıkacak sonuç da grubun kaderini belirleyecek. Daha önce iki defa çeyrek final görmeyi başardılar, birinde yarı finalin kapısından döndüler J Bu kez daha ileriye gitmek istiyorlar ve bunun için gerekli yıldızlara sahipler.

İdeal 11: Subasic – Srna, Corluka, Vida, Strinic – Modric, Badelj – Perisic, Rakitic, Pjaca – Mandzukic

Hazırlık periyodundaki maç seçimlerini çok garip buldum. Turnuvadan önceki son sınavlarını ilginç bir şekilde Moldova ve San Marino karşısında vermeyi tercih etmişler. Doğal olarak iki maçı da kazandılar, hatta San Marino’yu 10-0’la geçtiler. Ancak ben bu stratejilerini çok yanlış buldum. Şampiyona’nın en zor grubunda mücadele edecek bir takımın son hazırlıklarını formaliteden yapması onlara olumlu dönmeyecektir. Umarım ilk maçta onları sağlam bir şoka uğratırız.

ÇEK CUMHURİYETİ

Elemelerde de aynı grupta mücadele ettiğimiz rakibimiz. Bizim grubumuzu lider tamamlamışlardı. Gerçekten en ilginç eleme grubu bizimkiydi diyebiliriz. Turnuvaya üç takımı direkt gönderen bu grupta Hollanda gibi bir ekol evine döndü. Çekler de Baros’lu, Rosicky’li (evet hala kadroda), Koller’li altın jenerasyonlarının ardından ilk kez bu kadar özgüvenli geliyorlar. Aslında kadrolarında üst seviye liglerde oynayan pek oyuncuları yok ancak iyi bir takım oldular. Yine de bana kalırsa bu grupta potansiyeli en düşük takım.
İdeal 11: Cech – Kaderabek, Sivok, Kadlec, Limberski – Darida, Pavelka – Dockal, Rosicky, Krejci – Lafata
Onlar da bizim gibi turnuvadan önce üç hazırlık maçı yaptılar. Son maçta Güney Kore’ye yenilmişler. Çok disiplinli ve birbirinin eksikliklerini kapatan bir takım. Bu gruptan çıkmak istiyorlarsa da sarılacakları en sağlam dal bu. Ancak fikstür olarak da şanssızlar, bana kalırsa gruptan çıkmaları çok zor.

İSPANYA

Bu turnuvanın son iki şampiyonu. Arada da dünya kupasını kazanmışlardı, yani son döneme damga vurmuş bir milli takım. Ancak geçtiğimiz iki yılda Puyol, Xavi, Xabi Alonso, Torres ve Villa gibi çok önemli oyuncular yaşlandı ve milli takıma birer birer veda ettiler. Son dünya kupasındaysa henüz grup aşamasında elenmişlerdi, yani bir geçiş sürecinde olduklarını söyleyebiliriz. Tabii ki yine de şampiyonanın en büyük Almanya ve Fransa ile birlikte favorilerinden.

İdeal 11: Casillas – Juanfran, Ramos, Pique, Alba – Iniesta, Busquets, Thiago – Silva, Morata, Pedro

Son hazırlık maçlarında sürpriz şekilde Gürcistan’a kaybettiler. En büyük sıkıntıyı forvette yaşıyorlar, Morata sakatlıktan yeni çıktı ve en önemli alternatifi 35 yaşındaki Aduriz. Bu noktada Del Bosque’nin Diego Costa tercihi tartışılabilir ancak dünya kupasında Costa ile takımın kan uyuşmazlığı yaşadığını da hatırlıyoruz. İlk maçta Çekler ile oynamaları bence onlar adına avantaj. Galibiyetle başlayarak turnuvaya özgüvenle devam edeceklerdir.


E GRUBU


BELÇİKA
İTALYA
İRLANDA CUM.
İSVEÇ
T.D.
Marc Wilmots
Antonio Conte
Martin O’Neill
Erik Hamrén
1.        
Thibaut Courtois (Chelsea)
Gianluigi Buffon (Juventus)
Shay Given
(Stoke)
Andreas Isaksson (Kasimpasa)
2.        
Simon Mignolet (Liverpool)
 Federico Marchetti (Lazio)
Darren Randolph (West Ham)
Robin Olsen (Kopenhag)
3.        
Jean-Francois Gillet (Mechelen)
Salvatore Sirigu (Paris Saint Germain)
Keiren Westwood (Shef. Wednesday)
Patrik Carlgren (AIK)
4.        
Toby Alderweireld
(Tottenham)
Andrea Barzagli
(Juventus)
Seamus Coleman (Everton)
Ludwig Augustinsson (Kopenhag)
5.        
Jan Vertonghen (Tottenham)
Leonardo Bonucci
(Juventus)
Cyrus Christie (Derby)
Erik Johansson (Copenhagen)
6.        
Laurent Ciman (Montreal Impact)
Giorgio Chiellini (Juventus)
Ciaran Clark
(Aston Villa)
Pontus Jansson (Torino)
7.        
Jason Denayer (Galatasaray)
Angelo Ogbonna (West Ham United)
Richard Keogh (Derby)
Victor Lindelof (Benfica)
8.        
Jordan Lukaku (Oostende)
Matteo Darmian (Manchester United)
Shane Duffy (Blackburn)
Andreas Granqvist (Krasnodar)
9.        
Thomas Meunier (Club Brugge)
Mattia De Sciglio (Milan)
John O’Shea (Sunderland)
Mikael Lustig (Celtic)
10.    
Thomas Vermaelen (Barcelona)
Daniele De Rossi
(Roma)
Stephen Ward (Burnley)
Martin Olsson (Norwich)
11.    
Christian Kabasele (Genk)
Alessandro Florenzi (Roma)
Robbie Brady (Norwich)
Jimmy Durmaz (Olympiakos)
12.    
Marouane Fellaini (Manchester United)
Emanuele Giaccherini (Bologna)
Jeff Hendrick (Derby)
Albin Ekdal (Hamburg)
13.    
Kevin De Bruyne (Manchester City)
Thiago Motta
(Paris Saint Germain)
Wes Hoolahan (Norwich)
Oscar Hiljemark (Palermo)
14.    
Eden Hazard (Chelsea)
Antonio Candreva
(Lazio)
Aiden McGeady (Everton)
Sebastian Larsson (Sunderland)
15.    
Radja Nainggolan (Roma)
Marco Parolo
(Lazio)
James McClean (West Brom)
Pontus Wernbloom (CSKA Moskova)
16.    
Axel Witsel
(Zenit)
Stefano Sturaro (Juventus)
James McCarthy (Everton)
Erkan Zengin (Trabzonspor)
17.    
Mousa Dembele (Tottenham)
Federico Bernardeschi (Fiorentina)
David Meyler
(Hull)
Oscar Lewicki (Malmo)
18.    
Michy Batshuayi (Marsilya)
Citadin Martins Eder (Inter)
Stephen Quinn (Reading)
Emil Forsberg (Leipzig)
19.    
Christian Benteke
(Liverpool)
Ciro Immobile (Torino)
Glenn Whelan (Stoke)
Kim Kallstrom (Grasshoppers)
20.    
Divock Origi (Liverpool)
Lorenzo Insigne (Napoli)
Robbie Keane
(LA Galaxy)
Marcus Berg (Panathinaikos)
21.    
Yannick Carrasco (Atletico Madrid)
Graziano Pelle (Southampton)
Shane Long (Southampton)
John Guidetti (Celta Vigo)
22.    
Romelu Lukaku (Everton)
Simone Zaza (Juventus)
Daryl Murphy (Ipswich)
Emir Kujovic (Norrkoping)
23.    
Dries Mertens (Napoli)
Stephan El Shaarawy (Roma)
Jonathan Walters (Stoke)
Zlatan Ibrahimovic (PSG)

BELÇİKA

2000'den sonra 15 yılın ardından, yakaladıkları altın jenerasyon ile yine Fransa'da Avrupa Şampiyonası'nda tekrar boy gösterecekler ve favorilerden birisi olarak değerlendiriliyorlar. Çünkü gerçekten potansiyeli çok yüksek ve dinamik bir takımları var. Elemelerde de B grubunu lider tamamlayarak doğrudan katılma hakkı kazandılar. 2014 Dünya Kupası bu genç takımın başarılı olamadığı ama turnuva tecrübesi kazandığı bir basamak oldu. Artık kupalar için iddialılar. Aradan geçen iki senede birçok oyuncuları üzerine koydu ve çoğu Avrupa'nın önemli takımlarında forma giyiyor.

İdeal 11: Courtois - Alderweireld, Denayer, Vermaelen, Vertonghen - Naiggolan, Witsel - Hazard, De Bruyne, Mertens - Lukaku

En önemli eksikleri kaptan Kompany. Sezon boyunca birçok defa sakatlık yaşayan Kompany bu turnuvayı da sakatlığı sebebiyle kaçıracak. Onun yerinde bu sezon yakından tanıma fırsatı bulduğumuz genç Denayer'i izleyeceğiz. İki kuzey ülkesi ile hazırlık maçı oynadılar, Finlandiya ile berabera kalırken Norveç'i yendiler. İtalya'nın vasat jenerasyonunu geçerek grupta lider olmayı hedefliyorlar. Bana kalırsa bu grubu lider bitirmeleri de oldukça olası.

İTALYA

Açıkçası bu şampiyonanın her zaman ağır toplarından biri olan Gök Mavililer'i bu kez favoriler arasında saymamız mümkün değil. İyi bir kadroları olduğunu düşünmüyorum. Ancak 2012'de de onlardan beklenti benzer şekilde düşük olmasına rağmen Prandelli yönetiminde final oynamışlardı. Elemelerde de Hırvatistan ve Norveç'in bulunduğu gruptan namağlup lider çıktıklarını belirtmemiz gerekir. Yani İtalyanlar yine her an her şeyi yapabilir. 

İdeal 11: Buffon - Barzagli, Bonucci, Chiellini - Darmian, Florenzi, De Rossi, Giaccherini, Candreva - Pelle, Zaza

Conte elemelerde klasik 3-5-2 sistemlerini devam ettirerek başarılı olmuştu. Bunu turnuvada da bozmayacaktır. Hazırlık maçlarında ise onlar da Belçika'nın yenemediği Finlandiya ile oynamış ve kazanmış. İskoçya'yı da mağlup etmişler. Belçika ile bu grubun liderliği için savaşacaklar.

İRLANDA CUMHURİYETİ

Elemelerde D grubunda Almanya ve Polonya'nın ardından üçüncü olmuşlardı. Play-off'ta Bosna Hersek'i geçerek turnuvaya katılma hakkı kazandılar. Bu, onların üst üste katıldığı ikinci Avrupa Şampiyonası olacak. Ancak 2012'de üç maçta üç mağlubiyet alarak sıfır puanla Ada'ya dönmüşlerdi. Bu kez aynı senaryoyu yaşamak istemiyorlar.

İdeal 11: Given - Coleman, Keogh, O'Shea, Ward - Whelan, Gibson - McGeady, Hendrick, McClean - Long

Avrupa Şampiyonası'nda oynadıkları son dört maçta dört mağlubiyetle tersten bir rekoru ellerinde tutuyorlar. Bu ters rekora bir son vermek için oynayacakları ilk maçta İsveç'e yenilmemek zorundalar. Bu maçtan alacakları sonuç turnuvadaki kaderlerini de tayin edecek. Çünkü burdan sıfır puanla çıkarlarsa son iki maçta İtalya ve Belçika karşısında işleri zor.

İSVEÇ

Turnuvaya play-off oynayarak gelmiş olan bir başka takım. Elemelerde G grubunu Avusturya ve Rusya'nın ardından üçüncü bitirip, Danimarka'yı saf dışı bırakarak şampiyonaya katılma hakkı kazandılar. En büyük silahları her zaman olduğu gibi İbrahimoviç. Kendi deyimiyle yıllandıkça güzelleşen bir şarap gibi, yaşlandıkça daha da iyi oluyor. İsveç'in bu turnuvaya katılmasında en önemli pay sahibi.

İdeal 11: Isaksson - Lustig, Granqvist, Johansson, Olsson - Larsson, Kallstörm, Lewicki, Jimmy Durmaz - Berg, Ibrahimoviç

Kadrolarında Isaksson, Jimmy, Erkan Zengin ve Kujoviç gibi tanıdık isimler bulunuyor. Kasımpaşa'da tüm sezonu yedek geçiren Isaksson kalede hala birinci tercih. Hazırlık periyodunda Slovenya ile berabere kaldıktan sonra Galler'i rahat geçtiler. Ibrahimoviç liderliğinde en azından İrlanda'yı altlarına alarak turnuvaya devam etmek isteyeceklerdir.


F GRUBU


AVUSTURYA
MACARİSTAN
İZLANDA
PORTEKİZ
T.D.
Marcel Koller
Bernd Storck
Lars Lagerbäck / Heimir Hallgrímsson
Fernando Santos
1.        
Robert Almer (Austria Wien)
Gabor Kiraly (Haladas)
Hannes Halldorsson (Bodo/Glimt)
Rui Patrício (Sporting CP)
2.        
Heinz Lindner (Eintracht Frankfurt)
Denes Dibusz (Ferencvaros)
Ogmundur Kristinsson (Hammarby)
Anthony Lopes (Lyon)
3.        
Ramazan Ozcan (Ingolstadt)
Peter Gulacsi (Leipzig)
Ingvar Jonsson (Sandefjord)
Eduardo
(Dínamo Zagreb)
4.        
Aleksandar Dragovic (Dinamo Kiev)
Attila Fiola
(Puskas Akademia)
Ari Skulason
(OB)
Vieirinha (Wolfsburg)
5.        
Christian Fuchs (Leicester City)
Barnabas Bese
(MTK)
Hordur Magnusson (Cesena)
Cédric (Southampton)
6.        
Martin Hinteregger (Borussia Monchengladbach)
Roland Juhasz (Videoton)
Hjortur Hermannsson
(PSV Eindhoven)
Raphael Guerreiro (Lorient)
7.        
Florian Klein (Stuttgart)
Richard Guzmics (Wisla Krakow)
Ragnar Sigurdsson (Krasnodar)
Pepe
(Real Madrid)
8.        
Sebastian Prodl (Watford)
Adam Lang (Videoton)
Kari Arnason (Malmo)
Ricardo Carvalho (Monaco)
9.        
Markus Suttner (Ingolstadt)
Tamas Kadar
(Lech Poznan)
Sverrir Ingi Ingason (Lokeren)
Bruno Alves (Fenerbahçe)
10.    
Kevin Wimmer (Tottenham Hotspur)
Mihaly Korhut (Debrecen)
Birkir Sævarsson (Hammarby)
José Fonte (Southampton)
11.    
David Alaba
(Bayern Munih)
Adam Pinter (Ferencvaros)
Haukur Heidar Hauksson (AIK)
Eliseu
(Benfica)
12.    
Marko Arnautovic (Stoke City)
Gergo Lovrencsics (Lech Poznan)
Emil Hallfredsson (Udinese)
William Carvalho (Sporting CP)
13.    
Julian Baumgartlinger (Mainz)
Laszlo Kleinheisler (Werder Bremen)
 Arnor Ingvi Traustason (Norrkoping)
João Moutinho (Monaco)
14.    
Martin Harnik (Stuttgart)
Akos Elek
(Diosgyor)
Gylfi Sigurdsson (Swansea)
Danilo Pereira (Porto)
15.    
Stefan Ilsanker (Leipzig)
Zoltan Gera (Ferencvaros)
Aron Gunnarsson (Cardiff)
Renato Sanches
(Bayern Munih)
16.    
Jakob Jantscher (Luzern)
 Adam Nagy (Ferencvaros)
Theodor Elmar Bjarnason (AGF)
Adrien Silva (Sporting CP)
17.    
Zlatko Junuzovic (Werder Bremen)
Zoltan Stieber (Nürnberg)
Birkir Bjarnason (Basel)
André Gomes (Valencia)
18.    
Marcel Sabitzer (Leipzig)
Balazs Dzsudzsak (Bursaspor)
Johann Gudmundsson (Charlton)
João Mário (Sporting CP)
19.    
Alessandro Schopf (Schalke)
Adam Szalai (Hannover 96)
Eidur Gudjohnsen (Molde)
Rafa Silva
(Braga)
20.    
Valentino Lazaro (Salzburg)
Krisztian Nemeth
(El-Gharafa)
Runar Mar Sigurjonsson (Sundsvall)
Ricardo Quaresma (Beşiktaş)
21.    
Lukas Hinterseer (Ingolstadt)
Nemanja Nikolic (Legia Varşova)
Kolbeinn Sigthorsson (Nantes)
Nani
(Fenerbahçe)
22.    
Rubin Okotie
(1860 Munich)
Tamas Priskin (Slovan Bratislava)
Alfred Finnbogason (Augsburg)
Éder
(Lille)
23.    
Marc Janko
(Basel)
Daniel Böde (Ferencvaros)
Jon Dadi Bodvarsson (Kaiserslautern)
Cristiano Ronaldo (Real Madrid)

AVUSTURYA

Daha önce sadece ev sahipliğini yaptıkları 2008’deki şampiyonaya katılabilmişlerdi. Bu, eleme oynayarak katıldıkları ilk Avrupa Şampiyonası olacak. Elemelerde sıra dışı bir performans göstererek ilk maçta İsveç ile berabere kaldıktan sonra üst üste dokuz maç kazanarak 28 puanla G grubunu lider bitirdiler. Zayıf bir grupta olduklarını da söyleyemeyiz, nitekim G grubundan üç takım turnuvaya katılma hakkı kazandı. 

İdeal 11: Almer – Klein, Prödl, Dragovic, Fuchs – Baumgartlinger, Alaba – Harnik, Junuzovic, Arnautovic – Janko

En önemli oyuncuları Bayern Münih’li Alaba. Ancak onlar İsveç örneğinde olduğu gibi tek star oyuncunun etrafında kurulmuş bir takım değil. Mart ayında oynadığımız hazırlık maçında onları mağlup etmeyi başarmıştık ancak özellikle ilk yarıda çok zorlanmış ve yedek kalecileri Ramazan Özcan’ın hatalarını değerlendirerek üstünlük sağlamıştık. Zor gol yiyen bir takımlar ancak son iki hazırlık maçlarında bu özelliklerini gösteremediler; Malta’dan gol yiyip, Hollanda’ya 2-0 yenildiler. Bence bu grup da her sonuca açık bir görüntüde. Macaristan belki bir seviye altta kalıyor ama Avusturya, İzlanda ve Portekiz arasındaki maçlarda her türlü sonuç çıkabilir.

MACARİSTAN

Tam 44 yıl sonra Avrupa Şampiyonası’nda boy gösterecekler. Onlar da Yunanistan’ın grubunda mücadele etmişlerdi. Bana kalırsa F grubu bizim eleme grubumuz ile birlikte elemelerin en ilginç grubuydu. Orada 16 puanla üçüncü olup play-off’ta Norveç’i elemeyi başardılar. Aslında çok iyi bir grafikle geldiklerini söyleyemeyiz, rakiplerinin zayıflığını iyi değerlendirerek turnuvaya katılmayı başardılar.

İdeal 11: Kiraly – Fiola, Juhasz, Lang, Kadar – Nagy, Elek, Kleinheisler – Pinter, Szalai, Dzsudzsak

Yakın tarihlere kadar turnuvalara katılmak için bir arada mücadele veren Avusturya ve Macaristan ayrıldıktan sonra böyle bir büyük turnuvada aynı gruba düştüler. Bu açıdan keyifli olduğunu düşünüyorum. Macaristan turnuvadan önce oynadığı üç hazırlık maçında da kazanamadı. Bana kalırsa bu grubun en zayıf takımı konumundalar ve şampiyonaya katılmış olmanın tadını çıkaracaklar.

İZLANDA

Kuzey ekibi, tarihinde ilk defa büyük bir turnuvaya katılıyor. Bu başarı sürecini en yakından izleme fırsatı olanlardan biri de biziz çünkü bizim grubumuzda, grubu uzun süre lider götürdükten sonra ikinci bitirerek turnuvaya doğrudan katılma hakkı kazandılar. Fizik güçlerinin ve takım olgularının ne kadar üst seviyede olduğunu her maç görme fırsatı bulduk. Turnuvaya katılmayı garantiledikleri son maçta dahi, Konya’da son saniyeye kadar müthiş bir mücadele verdiler ancak Selçuk’un tarihi frikiğine mağlup oldular. Gazozuna bile olsa her maçta böyle mücadele etmek zorundalar, çünkü onların tek ihtimali bu. Dolayısıyla bu turnuvada da var oldukları her an oyunun içinde kalacak ve sonuna kadar mücadele edeceklerdir.

İdeal 11: Halldorsson – Saevarsson, Ingason, Sigurdsson, Skulason – Gudmundsson, Sigurdsson, Gunnarsson, Bjarnason – Finnbogason, Sigthorsson   

Gerçekten bütün oyuncuları fiziksel olarak üst seviyede ve birbiri ile oynamaya alışmış bir takım. Adeta tek bir beyin ile yönetiliyormuşçasına birlikte hareket ediyorlar. Bu bakımdan özellikle Portekiz karşısında bir sürpriz yapabileceklerini düşünüyorum. Bireysel yeteneklerin ön planda olduğu ve fiziksel mücadelede başarısız olan Portekiz’in İzlanda’yı aşması için yıldızlarının çok ekstra oynaması gerekiyor. Hazırlık bölümünü iki maçla geçerken Norveç’ yenilip, zayıf Liechtenstein’ı rahat geçmişler. Bana kalırsa ilk turnuvaları olmasına rağmen bu gruptan çıkacaklardır.

PORTEKİZ

Elemelerde (5 takımlı) I grubunu 21 puanla lider bitirerek geldiler. İlk maçta Arnavutluk karşısında aldıkları mağlubiyetin ardından kalan 7 maçın tümünü kazandılar. Bu şampiyonanın gediklisi bir takım ve çok tecrübeli yıldız oyunculara sahipler. Hücum hattında Ronaldo ve Quaresma çok formda ancak her zaman olduğu gibi net bir santraforları yok. Stoper bölgesinde ise çağırılan oyuncuların yaş ortalaması 35. Ön ve arka alandaki bu dengesizlik onlara özellikle İzlanda maçında sıkıntı yaratacaktır.

İdeal 11: Rui Patricio – Vierinha, Alves, Pepe, Eliseu – Adrien Gomes, Moutinho, Veloso – Nani, Ronaldo, Quaresma

İlk maçtan alacakları skor bana kalırsa onların turnuvadaki yerini belirleyecek. Çünkü az önce bahsettiğim gibi yapı itibariyle İzlanda onlara çok ters gelebilecek bir takım, burada bir mağlubiyet ile başlayıp diğer tarafta Avusturya da Macaristan’ı yenerse bir anda grup liderliği hayalleri suya düşer ve erken turlarda evlerine dönebilirler. Oynadıkları iki hazırlık maçında İngiltere’ye yenilirken, Quaresma’nın adeta şov yaptığı maçta Estonya’yı yedi golle geçtiler. Bu grupta Macaristan’a şans vermiyorum ancak Portekiz burada zannedildiği kadar favori değil.